Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İngilizlerin Türklere karşı tutumu ve İngiliz Ermeni münasebetleri
Ermeniler bir taraftan bu isteklerde bulunurken diger taraftan yollarda rastladiklar silahsiz ve müdafaasiz Türklere saldirmaktan geri kalmiyorlardı. Nitekim aslen Maras'in Sekerli Mahallesinden olup, Mondros Mütarekesi imzalandiktan sonra Adana'da oluşturdukları "Ermeni Intikam Alayi"na kayitlı Josef Maras'a geldiginde, bir gün çarşıda gezerken Nadirli köylüsü bir Türkün iki hayvan ile sehirden bir seyler alarak köyüne gitmek üzere yola çıktığını gördü. Arkasindan takibe koyuldu. Kalbinde herhangi bir kötülük olmayan Türk köylüsü, arkasindan asker kılığında yaya olarak gelen bu kisiyi gördü Yaya yürümesine gönlü razi olmadi. Yedekteki beygire binmesini söyledi. Josef beygire bindi ve bir müddet yolculuk ettiler. Ungüt'ü geçtikten sonra yolda kimsenin olmadigin gören Josef tabancası ile köylüyü sehit etti. Türkün atini alarak sehre geri döndü. Sehirde bu at ile gezerken sehit olan köylünün yakinı bu atı tanıdı ve şikayette bulundu. Bunun üzerine Josef yakalanip hapse atildi.
Sayfa 16 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
İngiltere 18. asrin ortalarinda Fransa'yı yenerek Hindistan'a yerleşmiş ve büyük bir sömürge imparatorluğu kurmuştu. Aradaki mesafenin uzaklığı Ingiltere’ye güvenli bir yol oluşturmak ve bu yol üzerindeki stratejik noktaları kontrolüne almaya mecbur etmiştir. Bu mecburiyeti bir Ingiliz albayının Fransız gazetecisine verdigi su demeçten daha iyi anlıyoruz: "Sizin için Doğu bir aksesuar, bir fantezidir. Bizim için ise, bize sadik kaldığı sürece hayatimiz, bizi istemediği zaman da ölümümüzdür." !
Sayfa 1 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Reklam
NİŞANLIM EMU'YA DESTAN
Çanakkale harbine gittim, ölmeden geldim. Nişanlım Emu'yu evinde buldum. Evlenmek için bir ay daha durdum. Jandarma Artin'i evimde gördüm. Artin jandarma kaldıkça evlenemezdim. Ellik gavurunu bitirmedikçe köye dönemezdim. Güzelim Emu sabır et ne olur. Allah'ın emri yerini bulur. Maraş kurtulduktan sonra düğünümüz olur. İşte o
Maraş'tan çekilirken Ermeni ve Fransızların Durumu V2
Kar o kadar yoğun yağıyordu ki bir adım önünü görmek mümkün değildi. Önce yolu temizlemek gerekiyordu. Böylece kervan yoluna devam edebilirdi. Birkaç tane Fransız atlısı yanlarına çok sayıda Ermeni gencini de alarak yolu açmak için teşebbüste bulundu. Ama bu yoldan sadece tek bir insan geçebilirdi. Bu sebeple Fransızlar Ermenileri sağa ya da sola iterek karın üstüne düşmesini sağladı. Bu yolu güçlüklerle Er meniler açmasına rağmen onlar kullandı. Ermeniler soğuk ve açlıktan bitmiş halde ölümü arıyordu. Askerlerin bu hareketi onların istediklerini kolaylaştırıyordu. Karım üstüne düşenler bir daha kalkmak için gayret etmiyor, oracıkta sessizce uyuyup kalıyordu...
Sayfa 240Kitabı okudu
Maraş'tan çekilirken Ermeni ve Fransızların Durumu
Gece boyunca barınacak yer bulamamış halde açıkta kara karşı mücadele etmeye mahkumduk. Fransız askerlerinin bir kısmı köyün küçük kulübelerine sığınmış, diğerleri de çadırlarında keyif çatıyordu. Alçaklar!... Beyaz bisküvi ile et suyu yiyip, şarap ve çaylarını da yudumladıktan sonra zevkle bizim perişan halimizi seyrettiler. Felaket artık sınırına dayanmıştı.
Sayfa 240Kitabı okudu
Ermeniler iyice sıkışmışlardı. Bir Ermeni kaynağı bugün için şu bil gileri vermektedir. (...) Herkes açtı ve ekmek bekliyordu. Her garnizon Ermeni ve Türk evlerinde ne varsa boşalttılar. Fakat Fransızlar Ermenilerin elinde ne zaman bir şey gördüyse elinden aldı. Hatta bir parçasını ona vererek bölüşmeyi bile düşünmediler. Bu, özellikle Ermenilerin elinde ne varsa, zorla alıp, bir adım ötede bir başka Ermeniye satmaktan rahatsızlık duymayan, kırmızı fesli Cezayirliler için doğruydu."
Sayfa 223Kitabı okudu
Reklam
Fransızlar, bilhassa Fransız üniforması giymiş Ermeniler Araplar köyünde onbeş Türk'ü feci bir şekilde katlettiler. İki kadına yirminin üzerinde kişi tarafından tecüvüz edildi. Evlerin kapılarını kırarak içerideki eşyaları tamamen tahrip ettiler. Bir kız çocuğunu da kadınlık uzvuna ağaç sokmak suretiyle yaraladılar.
Sayfa 191Kitabı okudu
General Querete'ye karargahını isyanın merkezi olan Maraş'a taşımasını emretti. General Querette de Antepte'ki karargahını 13 Ocak'ta Maraş'a nakletti. General Querette atının üzerinde caddeden ilerlerken bir grup insan duvarların dibinden onu seyrediyordu. General durdu ve yanındaki tercümanına dönerek; Maraşılar'a hitaben: "Ben Maraş'a barış için geldim. Şayet siz barış istiyorsanız, gelin sağ elinizi verin." dedi. Hemen bir yaşlı adam yay gibi yerinden fırladı General'e yaklaştı ve sol kolunu uzattı. General bu hareket karşısında kızdı ve atını sürüp karargahına gitti.
Sayfa 186Kitabı okudu
Bu noktada kaybedilecek hiç birşey olmayıp kazanılacak çok şey vardır.
Terakkiperver partinin kurucuları ve yöneticileri meçhul kimseler değildi. Yani onların mürteci olduklarına dair parti kuruncaya kadar bir belirti yoktu. Mesela partinin başkanı Kâzım Karabekir, Erzurum'da askerlikten istifa ettiğinde M. Kemal Paşa'ya bağılılıklarını arz ederek mücadelede önderliğini sağlayan kumandandı. Ali Fuat (Cebesoy) Mustafa Kemal Paşa'nın askeri liseden arkadaşı idi. Milli Mücadelenin ünlü kumandanlarındandı. Rauf Bey (Orbay) Hamidiye Kahramanı, eski Bahriye Nazırı, Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıkarken Bandırma'ya çıkan ve Amasya'da buluşan iki örgütcüden biri. Lozan Müzakeleri sırasında Başbakan'dı. Refet Paşa Mustafa Kemal'le birlikte Samsun'a çıkan kumandanlardandı. Milli Mücadele'de Güney Cephesi kumandanlığı yapmıştı. Kurtuluştan sonra Ankara hükümetinin temsilcisi olarak İstanbul'a askerleriyle girmişti. Partinin diğer isimlerini saymaya veya tafsil etmeye gerek yok sanırım... Diğer isimleri de gözönünde bulundurarak söyleyeceğimiz şudur: Bu partinin kurucuları ve yöneticileri daha önceki hayatlarında hiç bir şekilde gericilikle itham dahi edilmemiştir. Buna karşılık, 17 Kasım 1924'de kurulan, 5 Haziran 1925'de kapatılan partinin kapatılma gerekcesi elbete irticadır...
Sayfa 202Kitabı okudu
Reklam
Milli mücadelede güney cephesi
İngiliz işgali sırasında İngilizler bölgedeki Kürt ve Arap aşiretlerini kazanmak ve Türklerin aleyhine kışkırtmak için çok ciddi çalışmalar yapmışlardır. Özellikle Urfa civarındaki aşiretler üzerinde çok çalışmışlardır.Ancak bekledikleri sonucu alamamışlardır. Bazı satılmış aşiret reislerinin ve aşiretleri nin dışında genel olarak bu aşiretler Kuvay-ı Milliye içinde yer almışlar birlikte hareket etmişlerdir. Ermeni ve Süryaniler ise tamamen işgalci güçlerle beraber hareket etmişlerdir. Türkiye Günlüğü, Sayı:145,Sh:41
573 syf.
7/10 puan verdi
"Milli Mücadele Hatıralarımı, Türk İstiklâl ve inkilâbının başı olan rahmetli arkadaşım Mustafa Kemal Atatürk'e mukaddes mücadelemizde feragatle hizmet edenlere ve vatanın kurtuluşu uğrunda kanlarını döken Aziz şehitlerimize ithaf ediyorum" - Ali Fuat Cebesoy Milli Mücadele döneminin önde gelen kumandanlarından Ali Fuat Cebesoy'un bu
Milli Mücadele Hatıraları
Milli Mücadele HatıralarıAli Fuat Cebesoy · Temel Yayınları · 200738 okunma
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.